İş ve sosyal güvenlik hukuku, işçi ile işveren arasındaki ilişkileri, toplu iş sözleşmelerini ve sendika kurallarını düzenlemektedir.

    4857 sayılı kanun, işçi-işveren ilişkisinde güçsüz konumda olan işçiyi koruma amacı taşımaktadır. Bunun sonucunda da mahkemeler işçi  lehine hüküm vermeye yönelmektedirler. .Bu sebeple gerek işçi gerek işveren vekilliğinde avukatların bu iki tarafın hak ve yükümlülüklerindeki ince detayları bilmesi ve iş hukukunun gelişen bir hukuk dalı olması nedeniyle iş mahkemeleri ve yüksek mahkeme kararlarındaki ayrıntıları iyi değerlendirip bu alandaki uyuşmazlıklara entegre edebilmek önemli hale gelmiştir.

    Büromuzda;

• İş Hukuku’nun her alanında işçi veya işverene haklarını hatırlatarak stratejik hukuki danışmanlık hizmeti ,
• Toplu veya bireysel iş sözlemesi düzenleme ve yol göstericilik etme,
• İş hukuku uyuşmazlıklarında dava ve icra takiplerinde müvekkillerimizin temsili; ihtarname ve fesih yazıları ve savunma talepli yazılarda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti,
• İş sağlığı ve güvenliği konusunda hukuki danışmanlık hizmetleri,
• İş kazaları davalarında işverenlerin ve işçilerin temsili,
• İş akitlerinin feshi, fesih prosedürleri, haklı fesih, haksız fesih, geçersiz fesih konularında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetlerinin sunulması; işe iade davaları açılması,
• Fazla mesai, maaş, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi alacaklara ilişkin davalar, sigortalılığın tespiti davaları,
• Hizmet tespit davaları gibi birçok hukuki konuda hizmet verilmektedir.

   7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bazı davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir.

Buna göre bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmektedir.

Bu alanda uyuşmazlığın arabuluculuk yöntemi ile çözümü konusunda yol gösterici olmaktayız.